İzmir’in Nisanı hem güneşli hem yağmurlu.
Sürgülü kapılarını dünyaya açan demiryolunun fuarına göz atmak için heybeti büyük binanın kapısından içeri girdiğimizde rayın bodenle kıydığı gönül nikahının etrafında mevzi tutan onlarca firmanın ışıltılı standları,lansmanları çarptı arayan gözlerimize.
Eni ile boyunun çarpımı büyükçe bir evin alanına eşit olan standlar arasında hatırası ile sevgisinin çarpımı dünyalara bedel,alanı küçük, kendi büyük o standı aradık durduk her köşe başında..
Her defasında olduğu gibi bir hüzne ait en belirgin işareti,,”o mavisi” çarptı gözümüze.
Hepimiz sığdık o standa,içimiz içimize sığmazken.
Kucaklaşmalar,gözlerde ki o heyecan doldu taştı.
Herkesin dilinde aynı cümle,birbirinden habersizce
“Fuarın en kalabalık standı burası.”
Kim, hangi teraziye vurursa vursun metrekareye düşen “sevdanın” en büyük özgül ağırlığı,orası.
Sormuşlar gelip geçenler “Bu standda ne satıyorsunuz ? En kalabalık yer burası.”
Verilecek en güzel cevap “Adam satmıyoruz,,sevda topluyoruz” olsa gerek.
Emeği geçip flamamızı dalgalandıranlara,”ekmeği,tuza banıp banıp yer gibi” sevdasına koşanlara, selam olsun…
..
..
“Ah ne güzel ne güzel seni sevmek,ah ne güzel ne güzel.”